• +90 312 446 16 14
  • MAIDAN İş ve Yaşam Mrk. Bilkent Kavşağı / Ankara
  • yasarozgok@gmail.com
Profesyonel Destek Almak İçin
Randevu Alabilirsiniz
Randevu Al

Doktor Özgök İle Sağlıkta İnciler

Anadolu'nun Günlük Ağacı

Günlük; yöresel deyişiyle günnük, sığla, buhur olarak da bilinen bu ağacın yalnızca Anadolu'da olduğunu biliyormuydunuz?

Anadolu'ya özgü günlük ağacı diğer ülkelerde olan buhur ağaçlarından farklıdır. Genelde buhur olarak kiliseler ve diğer dinsel mekanlarda buhurdanlıklarda yakılan od ağacı, asilbend, kafuri gibi ağaçların kokuları çok ağırdır.

Bizim günlük ağacının yaprakları tıpkı çınar ağacının yaprakları gibidir, yalnız daha küçüktür. Yaprakları verniklidir, güneşte ve rüzgarın en hafif yelpazelemesiyle, yapraklar kıpırdadıkça, üzerlerine pırlantalar serpilmiş gibi çakar dururlar.

Günlük ağacı ülkemizde yalnız Marmaris-Köyceğiz arasında, bir de Gökova'nın kimi kıyılarında bulunur.
Günlük ağacından yağ çıkarıldığını biliyormuydunuz?
Evet, bu ağaçtan ‘’sığla yağı’’ çıkarılır. Ağacın gövdesinde uzunlamasına açılan çiziklerden ve ağacın kabuklarının kaynatılıp preslenmesinden sığla yağı elde edilir ve eski devirlerden bu yana geleneksel olarak bazı hastalıkların tedavisinde, ilaç endüstrisinde ve parfüm yapımında kullanılmaktadır. 

Sığla yağının fazla bir kokusu yoktur ama bu yağ ile diğer kokuların miktarı artırılır, tıpkı hoperlör ile sesin yükseltilmesi gibi. Örneğin bir kaç damla gülyağı beş kilo sığla yağına karıştırılırsa tamamı gülyağı olur. Bazı bitkilerden çok kısıtlı yağ çıkarılır, bu yağlar sığla yağı ile çoğaltılır. 

Günlük ağacının kabuğu yakılınca çıkan koku, başka hiçbir tütsü ve kokuya benzemez. Gül, menekşe, yasemin, limon kokusu net olarak bilinir ama günlük kokusunu tarif etmek güçtür. Bu koku için çok iç açıcı denebilir, ya da ''Anadolu kokuyor'' demek daha doğru olur.

Bu ağaç, dünyada mevcut ağaçların en eskisidir ve buzul çağından günümüze kadar gelebilmiştir. Binlerce yıl önce Asya'nın bütün güneyi bu ağaçlarla kaplıydı, Anadolu'nun güneyini de kaplayan bu ağaçlar zamanla iklim ve jeolojik değişimler sonucu sadece yukarıda belirttiğimiz bölgede kaldı.

Ucuz olması dolayısıyla sentetik ürünlerin tercih edilmesi sığla yağı üretimini azaltmıştır. Ancak hala geleneği sürdürmek adına, zahmetli olmasına rağmen günlük ağaçlarından yörede yaşayan ve işin ehli insanlar tarafından sığla yağı çıkarılmaktadır. 
Binlerce yıldır neslini sürdürmeye çalışan, bulundukları bölgeye can katan bu ağaçların korunması, hatta çoğaltılması ve sığla yağı üretiminin devam ettirilmesi dileğiyle.

Yakup Demirli