• +90 312 446 16 14
  • MAIDAN İş ve Yaşam Mrk. Bilkent Kavşağı / Ankara
  • yasarozgok@gmail.com
Profesyonel Destek Almak İçin
Randevu Alabilirsiniz
Randevu Al

Doktor Özgök İle Sağlıkta İnciler

Astım Hastalığı

Geçtiğimiz son yirmi yıl içerisinde astım hastalığı ile ilgili bilgilerimizde çok önemli değişiklikler olmuştur. Hastalığın gerek dünyada gerekse ülkemizde görülme sıklığı her geçen yıl artmaktadır. Bu hastalık hem günümüzün sağladığı her türlü yenilik ve konfor olanaklarından yararlananları hem de büyük kentlerde yaşayan ancak sosyoekonomik düzeyi düşük insanları benzer şekilde etkilemektedir. Bu nedenle önemli bir sağlık sorunu olarak gelecekte de güncelliğini artırarak koruyacak gibi görünmektedir.

TANIM

Astım hastalığı, pek çok hücrenin rol oynadığı bronşların kronik iltihabi (yangısal) bir hastalığıdır. Yatkın kimselerde özellikle gece ve/veya sabaha karşı tekrarlayan hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma ve öksürük krizlerine neden olur. Bu belirtiler, kendiliğinden ya da tedavi ile en azından kısmen düzelir. Kronik yangı, çeşitli uyaranlara bronş duyarlılığında artışa neden olmaktadır.


ASTIM HASTALIĞINI ORTAYA ÇIKMASINDA ROL OYNAYAN FAKTÖRLER

Tablo 1: Astım hastalığını ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülen faktörler
1- Genetik etkenler
2- Yaş, cins ve ırk
3- Hava Kirliliği,
4- Sigara
5- Mevsim ve Yükseklik 
6- Allerjenler
7- İnfeksiyonlar
8- Mesleksel faktörler
9- Gıdalar ve katkı maddeleri
10-İlaçlar
11-Psikolojik faktörler
12-Menstrüel siklus ve gebelik
13-Derin inspirasyon ve soğuk hava
14-Nokturnal ataklar
15-Egzersiz

Astımlı hastaların yakın akrabalarında astım hastalığnın artmış olması genetiğin rolünü kanıtlamaktadır. Astım monozigot ikizlerde dizigotik ikizlerle kıyaslandığında daha yüksek oranda görülmektedir. Çocuklarda görülme riski ebeveynlerden birinin astımlı olması halinde %25, her ikisinin de astımlı olması halinde ise %50’dir. Astımda tam olmayan poligenik bir sistem ile geçiş olduğu düşünülmektedir.

Astımlı hastaların ozon, kükürt dioksit ve nitrojen oksit gibi gazları solumaları halinde krize girdikleri ve tedaviye zor cevap verdikleri bilinmektedir. Orta dereceli egzersiz esnasında 0,25 ppm konsantrasyondaki SO2 (sülfür dioksit) inhalasyonu belirgin bir spazma yol açmaktadır. Beş dakikalık ağır egzersiz sırasında 0,4 veya 0,5 ppm SO2 semptomatik bir atak oluşmasına neden olmaktadır.

Kirli hava ile beraber sis tabakasının yaşanılan yerin havasında birikmesi astım krizlerini arttırmaktadır. Hava kirliliği olan bölgelerde kirlilik olmayan bölgelere göre astım görülme oranının arttığı, astımlı hastaların acil polikliniklere başvuru ve hastaneye yatışları ile havadaki nitrik oksit, sis ve hidrokarbonların düzeyleri arasında korelasyon olduğu bildirilmekle beraber, hava kirliliği ile astımlı hastaların hastaneye yatışları arasında bir ilişki olmadığı da gösterilmiştir.

Sigara içen ve içmeyenler arasında astım görülme sıklığında bir değişiklik saptanmamıştır. Ancak, sigara içimi bronş mukoza geçirgenliğini artırarak bronkospazm yapan etkenlerin geçişinde artış ile immün sistemi etkileyerek astım da rol oynamaktadır. Günde 10 ya da daha fazla sigara içen ebeveynlerin çocuklarında 12 yaşından önce astım gelişme riski 2,5 kat artmaktadır. Erkeklerin çevresel tütün dumanına kadınlardan daha duyarlı olduğu gözlenmiştir. Sigara içen astmatiklerde steroid ilaçlara direnç olabileceği de bildirilmiştir. Ayrıca yine sigara içen astımlılarda ölüm oranının daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Mevsime bağlı olarak astım hastalığının seyrinde değişiklikler olmaktadır. Genelde, sonbahar ve kış aylarında hastalığın ağırlığı artmaktadır. Isı, polen miktarı ve mantar sporu sayısındaki değişiklikler ile astımlı hastaların polikliniklere başvuruları artmaktadır. Fırtınalı havalarda bazı mantar-küf sporların salınımının artmasına bağlı olarak gelişen ani astım atakları olabilmektedir. Astımlıların hastaneye yatışı yağmur ve barometrik basıncın düşmesi ile ilişkili olup, nem oranında artış semptomların şiddetlenmesi üzerine etkili olmaktadır. Son yıllarda atmosferde meydana gelen global ısı artışı ve karbondioksit konsantrasyonundaki artış ile ortaya çıkan iklim değişikliklerinin astım görülme oranındaki artışın nedeni olabileceği ileri sürülmüştür. İklim değişikliğinin atmosferdeki polen miktarını artırdığı ve polen mevsimini uzattığı saptanmıştır.

**Haftaya allerjik astım ile buluşacağız.

KAYNAK: Kartaloğlu Z, Kunter E (Editörler) ASTIM . Mart Matbaa, İstanbul 2007.


Prof. Dr. Zafer KARTALOĞLU
Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Göğüs Hastalıkları AD
Sultan Abdulhamid Han Eğitim Araştırma Hst.
İstanbul