• +90 312 446 16 14
  • MAIDAN İş ve Yaşam Mrk. Bilkent Kavşağı / Ankara
  • yasarozgok@gmail.com
Profesyonel Destek Almak İçin
Randevu Alabilirsiniz
Randevu Al

UZMANLIK ALANLARIMIZ

Laparoskopi

Taş Cerrahisi


BÖBREK TAŞI NEDİR? NASIL OLUŞUR? VÜCUDA NEREDEN GELİR?

Yaşamsal faaliyetlerimizin devamı için gerekli olan biokimyasal işlemlerin sonuda oluşan atık maddelerin vücuttan atılma yerlerinden biri de böbreklerdir. Ayrıca vücut için gerekli bazı maddelerin seviyesinin ayarlanması da böbrekler tarafından yürütülür. Böbrek taşları idrarda çözülemeyen ve atılamayan kristallerin biraraya gelmesiyle oluşan ve böbreğin iç kısmında büyüyen, tıpta "nephrolithiasis" ya da, "urolithiasis" olarak adlandırılan sert oluşumlardır. Normalde idrar bu kristalleşmeyi engelleyen kimyasallar içerir. Ancak bu engelleyicilerin yetersiz kaldığı kimselerde idrarda kristaller oluşur. Kristal aşamasında böbreği terk eden parçacıklar herhangi bir yakınmaya neden olmazlar. Eğer bu kristaller böbrekten biran önce atılmazlar ve bir araya gelip yapışırlarsa böbrek taşı için çekirdek kısmı oluştururlar. Daha sonra bu çekirdek üzerine özellikle kalsiyum tuzlarının gelip çökmesi ile böbrek taşı teşkil etmiş olur. Çeşitli tipte böbrek taşları olmasına karşın en sık görülen taşlar kalsiyum tuzları ile oksalat veya fosfat minerallerinin birleşmesinden oluşanlarıdır ve böbrek taşlarının 80’ini bu taşlar oluşturur. Böbrek taşlarının nasıl oluştukları tam olarak bilinmemektedir. Böbrek taşı oluşumunda rol alan bu mineral ve tuzlar normal diyetle aldığımız besin öğeleridir ve kemik, kas gibi önemli dokuların yapıtaşlarıdırlar. Bu maddeler idrarda bir denge halinde çözülmüş şekilde her zaman mevcutturlar. Safra kesesi taşları ile böbrek taşlarının bir bağlantısı yoktur. Vücudun faklı organlarında, farklı sebeplerden oluşan ve farklı yapılardaki taşlardır. Bu iki taştan birinin olması diğeri için bir risk faktörü teşkil etmez.

BÖBREK TAŞI KİMLERDE OLUŞUR?

Ülkelere ve ırklara göre değişen sıklıkta olmak üzere dünya üzerindeki tüm toplumlar böbrek taşından etkilenirler. Dünya üzerinde bazı bölge ve ülkeler taş hastalığı açısından diğerlerine göre daha şanssızdır. Türkiye taş hastalığı açısından riskli bir coğrafyadadır ve ülkemizdeki en yaygın sağlık problemlerinin başında gelmektedir. Türk toplumunda taş hastalığına genetik yatkınlık ciddi boyuttadır. Özellikle Akdeniz, Ege ve İç Anadolu ülkemizde taş hastalığının en sık görüldüğü bölgelerdir. Bunun en önemli sebebi çevresel faktörler ve genetiktir. Türk toplumunun en az %10’u hayatlarının bir döneminde böbrek taşı problemi yaşamaktadır. Taş hastalığı daha sık olarak 20–40 yaş arası insanlarda görülür. Ancak bebeklik dönemi dahil tüm yaşlarda karşımıza çıkabilir. Erkekler, kadınlara oranla biraz daha şanssızdırlar ve böbrek taşı erkeklerde kadınlara oranla 2–3 kat daha sık görülür. Ailesinde taş hastalığı daha sık olan kişilerde böbrek taşı görülme olasılığı genetik yatkınlığa bağlı olarak daha sıktır.

BÖBREK TAŞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Aşağıdaki belirtilerin bir veya birden çoğu devamlı ya da aralıklı olarak böbrek ya da idrar kanallarındaki taşlara bağlı görülebilir:

• Ağrı-çoğunlukla ani, kıvrandırıcı ve acil servise gitmeyi gerektirebilir. Şiddetli ağrı atakları genellikle 20 -60 dakika arasında sürebilir. Ağrının yeri taşın yerine ve hareketine göre değişebilir. Böbrekte veya üst üreterdeki taş, kaburga ile kalça arasında yan (böğür) ağrısına sebebiyet verir. Alt üreterde ve mesaneye yakın taşlar karın alt kısmında veya cinsel organa doğru yayılan ağrıya yol açar. 
• Bulantı, kusma-özellikle ağrılı dönemde 
• Sık idrara çıkma ve idrarın yanması 
• İdrarda kanama 
• Ateş-idrar yolu birlikteliğinde 
• İdrar çıkışının durması- taş ya da taşların idrar kanallarını tam tıkaması nedeniyle

BÖBREK TAŞININ TANISI NASIL KONUR?

Günümüzde böbrek ve idrar kanallarındaki taşların tanısı oldukça etkin bir şekilde konabilmektedir. Hastaların çoğunda idrar testi, röntgen ve/veya ultrasonografi yardımı ile taş saptanabilmektedir.

BÖBREK TAŞLARINDA TEDAVİ NELERDİR?

Böbrek taşlarının önemli bir kısmı herhangi bir girişime gerek olmaksızın kendiliğinden böbrekten ve idrar yollarından geçerek vücut dışına atılır. Bu halk arasında taş düşürme denilen ve genelde sancılı olan bir süreçtir. Bir böbrek taşının kendiliğinden düşüp düşemeyeceğini belirleyen en önemli kriter taşın boyutudur. Taş ne kadar küçükse kendiliğinden düşme şansı o kadar yüksektir. İdrar kanallarından geçebilecek boyutu aşmış bir taşın kendiliğinden düşme şansı yoktur. 4 mm ve altı boyuttaki taşların %90’ı kendiliğinden düşebilirler. 6 mm’den büyük taşların kendiliğinden düşme şansları azdır ve çoğunlukla bir girişime gerek duyulur. Uygulanabilecek yöntemler başlıca 3 çeşittir.
· ESWL ( şok dalgası ile taşları kırmak)
· Minimal invaziv girişimler ( Perkütan Nefrolitotomi, Üreterolitotripsi)
· Klasik açık ameliyat yöntemi
Bu yaklaşımlardan hangisinin uygulanılacağı taşın yerine, büyüklüğüne, idrar yollarına verdiği veya verebileceği zararına ve taşın cinsine bağlıdır. Günümüzde minimal invaziv tekniklerin gelişmesi sonucu klasik açık cerrahi, en az başvurulan ve en az tercih edilen metod olarak kalmıştır.

TAŞLARIN OLUŞUMUNU ÖNLEMEK MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?

Tekrarlayıcı böbrek taşı olanlarda bazı tavsiyelere dikkat edilerek taşın yeniden oluşumu engellenebilir ya da yeniden oluşması geciktirilebilir. Bu nedenle 24 saatlik idrar analizi ve kan analizini içeren bir değerlendirme yapılır. Ayrıca daha önceki taşların kimyasal yapısı araştırılarak taşların kimyasal yapısı anlaşılır. Metabolik değerlendirme denilen bu işlemlerle idrarda taş oluşumuna yol açabilecek maddelerin düzeyleri ölçülüp sonuca göre diyet ya da ilaç verilebilir.
Ayrıca:
· Günlük 2 litre sıvı alımı 
· Hayvansal protein alımının azaltılması 
· Tuz tüketiminin azaltılması 
· Lifli diyeti tercih etmek 
· Taşın kimyasal yapısına göre verilebilecek diete uygun beslenme rejimi tavsiye edilir.
Önemli Noktalar: 
· Ailenizde taş hastalığı olanlar varsa sizde de taş hastalığı olabilir. 
· Taş oluşumunu engellemek için bol miktarda sıvı alınmalıdır. Özellikle su tüketilmesini öneriyoruz. 
· Eğer birden fazla taş düşürdüyseniz ya da taş tedavisi gördüyseniz üroloğunuza başvurun. Yapılacak olan kan ve idrar analizleri ile taş oluşturma riskiniz değerlendirilir. Tekrarlayan taş hastalığına karşı gerekli önlemler alınabilir. 
· Bazı hastalarda taş oluşmaması için tedaviler önerilebilir. 
· Özellikle yineleyen taşları olan hastalarda kontroller ve takip önemlidir. Daha önce taş problemi yaşayan hastalara düzenli kontrol önerilir.